9.09.2011

herhangi bir aktivitede söz sahibi olmak gibi bir hataya düşmeyin

En sinir olduğum şeydir. Ömrümden ömür tüketir ek olarak arkadaşlarıma karşı nefret duygusu uynadırır.

Bundan sonrası basit, fikri ortaya atıp gerisini onlara bırakıcam mis. Uğraşsın dursunlar, bir de böyle ,
"ay o gün olmaz kuaföre gitçem"
" cuma da akrabalar gelcek"
"hafta sonu hiç olmaz çok kalabalık vıcık vıcık insan istemez"
diye sorun çıkartıp durcam. Görsünler nasıl oluyormuş.

Ya sanki evlenme teklif ettik de düğün planlıyorlar. Alt tarafı bir yere gidip sıradan işler için bile kırk takla atıyorum. Herkesin nazını çekiyorum. Ne nazlı insanlar ya, hep bana mı denk gelir bilmem. Zaten İstanbul'da plan falan tutmaz. Ne bileyim 1 hafta sonrası için plan yaptıysanız o bir haftanın her günü biri arayıp gelemeyeceğini söyler, buluşma günü de 2-3 kişi kalırsınız.
En temizi
-Haydii bugün şuraya gidiyoruz gelen gelsin
olayıdır. Ben de öyle arkadaş severim zaten, arıycam sabah gel şuraya gidelim diye, tama giyineyim çıkalım diycek. Ciğerini yerim ben öyle arkadaşın ya.

Bunlara ek olarak bir de götürdüğünüz yerleri beğenmezler var ya al kızgın kaşıkla gözünü oy. Götürüyorum mesela, şuranın künefesi süper arkadaşlar gelin diye. Daha yolda başlıyorlar sızlanmaya.
"ay buraya gelene kadar şuraya giderdik, künefe ağır şimdi yenmez ki, geldiğimiz yerde daha güzeli var"
Böyle daha gitmeden beyinleri yıkıyorlar, sen onları dünyanın en güzel böyle tescilli mest eden künefecisine de götürsen beğenmezler, burun kıvırırlar.

Bunda kelli bu yöntemi ve rahatlığı ben uyguluyorum. Bırakacağım istedikleri yere götürsünler, yaylıp laf sokucam paşa paşa. Ay öf püf ayakları ohh. Bekleyin beni huysuz arkadaşlar!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder