23.02.2012

zamandan bağımsız duygular

"Zamanla geçer."

Çoğu şey için evet! Ama ya zamanla geçmeyenler..
Aşk acısı mesela.. Çoğu insan için böyle değil midir? Başlarda taş olsa zor dayanır. Ağlar, zırlar, içer, kusar.. Bunları yaşar herkes. Ama aradan zaman geçmeye başlayınca yavaş yavaş içindeki o yara kapanır ve artık kendi hayatına odaklanırsın. Ne de olsa "ölenle ölünmez" ya da daha tikkyce bir tabirle "giden gitmiştir, gittiği gün bitmiştir."

Şunu düşünürüm, eğer bir kişiye gerçekten aşık olduysan, kalbini ona verdiysen ve ayrılırken de istemeden ayrıldıysan aradan 5 ömür de geçse unutamazsın.
Çünkü o duygular gerçektir. Her şeyden önemisi "yarım kalmıştır." İşte bu yarım kalmışlık duygusunun zamanla hiçbir ilgisi yok. Hep, ya ayrılmasaydık, ya tekrar barışırsak, ya başkaları onun gibi değilse, acaba şu an ne halde, gibi sorular kemirir durur içini. Ve maalesef zamanla hiçbir ilgisi yok. Gerçekten yok! Ruhuna işlemişse bu duygu ondan kurtulmanın imkanı yok.

Yüzde 99'da olduğu gibi zamanla geçiyorsa beslediğin duygular belki alışkanlık belki sadece sevgi. Çünkü zamanla kazanılan alışkanlık zamanla yok olur.
Bilmiyor muyuz sanki, 3-4 yıllık bir birlikteliğin ardından ertesi gün başkasını bulmuyorlar mı?
Ama diğer yanda sadece bir kaç aydır tanıdığın insanı kaybedince bir ömür unutamıyorsun.
Anahtar kelime "yarım kalmışlık."

Tavsiyem ise, bu yarım kalma duygusundan kurtulmak için izlenen klasik yolu izleyin. Ayrılıp barışın, her ayrıldığınızda ona olan duygularınızdan biraz bişeyler kaybedin. Sonuncusu çok sert olsun. Ne bileyim küfürleşmeler, nefret etmeler, senin hayatını mahvedicem demeler falan. Böylece o ilk günler aşık olduğunuz melek insan gözünüzde yavaş yavaş değer kaybeder. Böylece sonuncuda ayrıldığınızda acı da çekmiş olsanız hayatınıza devam edersiniz. Sabah uyandığınızda "ya şu çocuk da hoştu" deyip o çocuğa doğru yol alırsınız. %99 çalışıyor efenim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder